LEYLÂ VE MECNUN İLE HÜSN Ü AŞK MESNEVİLERİNDE ÂŞIĞIN KAOTİK YOLCULUĞU

Author:

Year-Number: 2011-2
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Sosyoloji

Abstract

Aşkın en güzel şekilde divan şiirinde ve mesnevilerde anlatıldığı bir gerçektir. Edebiyatımızda bu mesnevilerden ikisi kaynağı bir Arap efsanesine dayanan Fuzuli’nin yazdığı Leyla ile Mecnun ve 18. yy. Divan şairlerinden Şeyh Galib’in yazdığı Hüsn ü Aşk mesnevileridir. Türk, İran ve Arap edebiyatının klasik biçimleri aynı uygarlık ortaklığının ürünü olarak belli yakınlıklar gösterir. Bu mesnevilerin farklı zamanlarda ve farklı toplumlarda yeniden ele alınışı ve tekrarı ile hikaye sürekli olarak işlenerek mükemmelleştirilir. Âşık ile maşuk arasındaki ilişkide kopukluk, ayrılık bir gerilim nedenidir ve bu gerilim tasavvuf edebiyatının temel temalarını da tanımlar. Böylece ayrılık, yoksunluk, yolculuk, yolculukta çekilen ve karşılaşılan zorluklar, yakınma, çile, sabır, tahammül ve nihayetinde kavuşma gibi tasavvuf edebiyatının temel kalıpları ortaya çıkar

Keywords

Abstract

It is true that love is expressed in Divan poetry and mesnevis the most beautifully. Two of these mesnevis are Leylâ ile Mecnun and Hüsn-ü Aşk written by Şeyh Galip, 18th. century Divan poet. The classical forms of Turkish, Persian and Arabic literatures indicate certain connections as a product of the union of the same civilization. By reconsidering and repeating these mesnevis in different times and societies, the story is brought to perfection by processing it continuously. The disunity, separation between the lovers in the relationship is a cause of the tension and this tension defines the main themes of Sufi Literature. Therefore, the main patterns of Sufi Literature such as separation, deprivation, journey, difficulties suffered and encountered in the journey, complaint, suffering, endurance and finally union.

Keywords