Antik dünyanın en önemli coğrafyaları arasında olan ve Türkistan, Çin, Hindistan ve İran’ı bağlayan yolların düğüm noktası olan Afganistan jeopolitik bağlamda “dünyanın çatısı ya da kalbi” olarak anılır. Stratejik ve jeopolitik önemi bu ülkeyi antik dönemlerden günümüze kadar her zaman politik ve askeri bir ilgi merkezi yapmıştır. Afganistan’a M.Ö. 5. yüzyılda Persler ve Makedonya Kralı İskender tarafından teslim alınan Afganistan’a Türkistan’dan gelen Sakalar ve Yüeçiler, Kuşanlar, Akhunlar ve Göktürkler M.Ö. 1. yüzyılda hakim olmuştur. 7. yüzyıldan itibaren Afganistan’a Arap orduları hakim olmuş, sonra da Gazneliler’in, Selçuklular’ın, Harzemşahlılar’ın, Timurlular’ın, Safeviler’in ve Babürlüler’in hakimiyetine girmiştir. 19. yüzyılda Afganistan, İngiltere ve Rusya arasında stratejik öneminden dolayı bir tampon devlet haline gelmiştir. Afganistan’ın jeopolitik
Afghanistan, which is among the most important geographies of ancient World, and which is the nodal point of the roads that interconnects Turkistan, China, India and Iran, is called “the roof or the heart of the world” in the context of geopolitics. Its strategic and geopolitical importance has always made this country a political and military center of attraction from ancient times until today. Afghanistan was dominated by Persians in 5th century B.C., and by Shakas, who came from Turkistan to Afghanistan which was captured by Alexandria of Macedonia, and by Yuachis, Kushans, Akhuns and Gokturks in 1st Century B.C. from 7th century, Afghanistan began to be dominated by Arabian armies, and then it became the habitation of Ghaznevians, Seljukians, Khwārezmshahians, Timurians, Safevians and Baburians. In 19th century, Afghanistan became a buffer state between England and Russia due to its strategic importance. The problems arising from Afghanistan’s geopolitical importance continue to exist in the present time.