Türkiye’deki Kazak diasporası, yurtdışında yaşayan Kazak ulusunun ayrılmaz bir parçasıdır ve dilini, ulusal kimliğini ve kültürel geleneklerini korumaya çalışan güçlü, tarihsel olarak kurulmuş olan ulusal diaspora olarak farklılık göstermektedir. Kazak toprağındaki göç tarihi iki aşamada gerçekleşmektedir. İlk göç süreci 1950’lerin başında Çin üzerinden Hindistan bölgesine; ikinci göç dalgası ise, 1970’lerin ortasında Afganistan üzerinden Türkiye’ye kadar gitmektedir. Türk devleti tarafından gerçekleştirilen sosyal uyumdan sonra, Kazak göçmenlerin büyük çoğunluğu İstanbul’a ve Batı Avrupa ülkelerine taşınmaktadır.
Kazakh diaspora in Turkey, living abroad is an integral part of the Kazakh nation and language, trying to preserve national identity and strong cultural traditions vary as to the historically established national diaspora. The history of migration in the Kazakh land takes place in two stages. The first migration process from China to the Indian region in the early 1950s; The second wave of migration to Turkey via Afghanistan goes back to the mid-1970s. After the social adjustment carried out by the Turkish state, the Kazakhs settle in the steppes and mountainous areas of Manisa, Izmir, Konya, Aksaray, Niğde and Kayseri according to their wishes. In the 1960s, the vast majority of Kazakh migrants were transported to Istanbul and to Western European countries.
