STALİN DÖNEMİ SOVYET SİNEMASINDA TARİHSELLİK ÖĞESİ VE ÇARLIK DÖNEMİNİN ULUSÇU YORUMU: EISENSTEIN SİNEMASI ÖRNEĞİ

Author :  

Year-Number: 2011-1
Language : null
Konu : Sosyoloji

Abstract

1930’lardan itibaren Sovyet sinemasında yeni bir eğilim ortaya çıkmaya başlamıştır. II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında yaşanan koşulların da etkisiyle Sovyet Rus sinema ve edebiyat anlayışı ulusal birlik fikri çerçevesinde gelişme göstermiştir. Bu eğilimlerin Stalin’in tek ülkede sosyalizm ilkesini öne çıkardığı bir döneme rastlaması şaşırtıcı değildir. Rus kimliği temelinde bir Sovyet insan modeli yaratmaya yönelik propaganda faaliyetinde sinemaya büyük bir rol düşmektedir. Bu, Nazi Almanyası’na karşı verilen mücadelenin başarısıyla da yakından ilgilidir. Bu nedenle yurt sevgisi ve Rusya’nın tarihsel büyüklüğü, üstünlüğü tezi yoğun olarak işlenmeye başlanmıştır. Böyle bir girişim için, önemli tarihsel kişilikler, Rus efsaneleri biçilmiş kaftandır. Bu dönemde artık sınıf mücadelelerini, Çarlığın yıkılışını, Ekim Devrimini konu alan filmler yerine, Çarlık dönemine ait efsane ve kişilikler olumlu yönleriyle öne çıkarılmıştır. Bu makalede, Sovyetsinemasında ortaya çıkan bu eğilimler, ünlü Sovyet sinemacı Eisenstein’ın 1930’lu ve 1940’lı yıllarda yaptığı iki film -Korkunç İvan ve Aleksandr Nevski- çözümlenerek ele alınacaktır.

Keywords

Abstract

Beginning from 1930s, a new tendency in the Soviet cinema started to appear. The circumstances before and during the Second World War has made a significant effect in the development of ci-nema and literary perspective in terms of national unity in the Soviet Russia. It is not suprising that, these tendencies occur at the same time as Stalin’s putting emphasis on socialism in one state principle. During the propaganda activities in regards to create a Soviet human-being on the basis of a Russian identity, cinema plays the vital role. This situation is also closely related to the success of contention towards Germany. For this reason, the thesis of the country love and Russia’s historical greatness along with it’s superiority has been embodiered intensively. Important historical personalities, Russian legends are cut out for such an undertaking. In this particular epoch, instead of films which find their point of departure in class struggless of society, the collapse of Tsardom and October Revolution, films which lay stress on the themes of Tsardom Period’s legends and historical personas has been emphasized with their positive aspects. In this article, these tendencies which can be observed in Soviet cinema will be evaluated by taking into account of the celebrated Russian moviemaker Eisenstein’s two movies’ analysis -Ivan the Terrible and Aleksandr Nevskii- which he has produced in 1930s and 1940s.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics