Bu çalışmamızda sözlü halk kültürü geleneğini ve toplumsal bir olgu olarak sözün ortadan kalkmasını inceleyeceğiz. Bu konuda böyle bir ihtiyacın hissedilmesi, kültürel eserlerin toplumun en önemli ifade biçimleri olmasından kaynaklanmaktadır. Böylece kültürel geleneğin izlerini takip ederek, bu meslekleri icra eden büyük halk ozan, şair, masalcıları vb. yaratmış olan usta-çırak ilişkilerine odaklanıp, izlemiş oldukları coğrafik güzergâhları takip ederek, günümüzde sözlü halk kültürünün icra edildiği yeni mekânlardaki serüvenine bakacağız.
In this study, we will examine the oral folk culture tradition and the disappearance of the word as a social phenomenon. Feeling such a need in this regard is due to the fact that cultural creations are the most important forms of expression of the society. Thus, following the traces of the cultural tradition, the great folk who perform these professions are poets, storytellers and so on. By focusing on the master-apprentice relationships that he has created, and following the geographical routes they have followed, we will look at his adventure in new venues where oral folk culture is practiced today.