Batıcılaşma toplumlar arası ilişkilerde devletin yeri ve rolüyle ilgili köklü bir kimlik değişimini belirtmektedir. Türk toplum düşüncesinde de devletin yaptığı bu temel seçime bağlı olarak konu ve sorunlar değişmiştir. Gelişmelerin anlaşılması, yeni kimliğin tanıtılması ve tartışılmasında Türk edebiyatı önemli bir rol oynamıştır. Batıcılaşma dönemi edebiyatı devletin siyasi seçiminin izdüşümü olarak ortaya çıkmıştır. Devletin Batıcılaşma seçiminin devlet düzeyinde bir açıklama ve çözüme, diğer deyişle dünya görüşüne dönüşmemiş olması yönetimde farklı kadroların ve görüşlerin varlığına, kadro ve görüş değişimine izin vermiştir. Edebiyatçılarımızın düşünür kimlikleri devletin Batıcılaşma seçimi ve çözümü dışına çıkmamıştır. Kemal Tahir’in Türk toplum düşüncesinde edebiyatçı ve düşünür olarak özel konumunu ve rolünün farklılığı burada ortaya çıkmaktadır.
The process of Westernization indicates a profound identity transformation concerning the place and role of the state in inter-societal relations. In Turkish social thought, the subject matter and issues have changed depending on the fundamental choices made by the state. Understanding the developments, introducing and discussing the new identity has been significantly influenced by Turkish literature. The literature of the Westernization period emerged as a reflection of the state's political choices. The fact that the state's choice of Westernization did not transform into an explanation and solution at the state level, in other words, into a worldview, allowed the existence of different cadres and perspectives in governance and permitted changes in both cadre and perspective. The intellectual identities of our writers have not transcended the state's choice and solution of Westernization. Kemal Tahir's unique position and role as a literary figure and thinker in Turkish social thought become apparent in this context.