HASAN TANRIKUT’UN ARŞİVE DAYALI PORTRESİ

Author:

Year-Number: 2019-17
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Sosyoloji

Abstract

Bu makalede Türk sosyolojisinde kendine özgü görüşleri olan fakat fazla bilinmeyen bir sosyolog olan Hasan Tanrıkut ve fikirlerini ele alıyor, sosyolog Hasan Tanrıkut’u arşive dayalı portresi ile tanıtmaya çalışmaktayız. 1917-1981 yılları arasında yaşayan Hasan Tanrıkut 1943-1949 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi’nde hocası Hilmi Ziya Ülken ile birlikte çalışmıştır. Daha sonra Üniversite ile ilişkisi kesilmiştir. 1940-1950 yılları arasında yayınlanmış olan Hamle, Yeni İnsanlık, Yeni Yol, Küllük, Yeni Baştan, Gün, Gerçek, Hareket, Yaratış, İnsan, Mavi ve Kaynak ile Sosyoloji Dergisi ve görüşlerini yazmıştır. Fikir hayatını felsefesinin ve sosyolojisinin ağır bastığı dönemler olarak ikiye ayırabiliriz. 1945’ten evvelki yazılarında felsefe, edebiyat, sanat ağırlıktayken; 1945’ten sonraki yazılarda ağırlık yavaş yavaş sosyolojiye yönelmiş, edebiyata ek olarak Türk Tarihi, Doğu-Batı ve politika ile ilgili yazılar da kaleme almıştır. Türklerde sosyal tabakalar, Doğu-Batı Farklılığı, Batılaşma ve sosyoloji konularında makaleler yazmıştır. Durkheim sosyolojisine alternatif olarak deneyci sosyolojiyi önermektedir. Bu nedenle Felsefe ve Sosyoloji Derneği’ni de kuran Tanrıkut Avrupa sosyolojisini değil de Amerikan sosyolojisini savunmaktadır. Doğu’nun Batı’dan farklı olduğunu savunacak bu farklılığı doğuran etkenleri endüstri devriminden çok öncelere götürecektir. Batılaşma hareketlerini de Doğu-Batı farklılığı açısından ele alacak, toplum yapısından kaynaklanan farklılığın Türk toplumunun Batılaşmasına engel olmakta olduğunu ve Türkiye’nin Batı gibi olamayacağını savunacaktır. Hasan Tanrıkut görüşleriyle birçok insanı etkilemiş; felsefe, bilim, sosyoloji, tarih ve sanat dünyamıza yeni bir bakış açısı getirmeye çalışmış; ancak dönemin değişen şartları içerisinde, metodik yönden değişmeden kalmaya çalışması neticesinde önce üniversitedeki işinden olmuş, daha sona da dramatik bir hayatı devam ettirmek zorunda kalmıştır. Hayatının drama dönüşmesiyle birlikte Türk sosyolojisi, felsefesi, edebiyatı, tarihi, sanatı ile ilgili çok başka fikirler üretebileceğini umduğumuz Tanrıkut’un bütün görüşleri eksik kalmıştır.

Keywords

Abstract

The article aims to introduce Hasan Tanrıkut who is an unknown sociologist with his distinctive opinions in Turkish sociology under the light of the archival research about him. Having lived from 1917- 1981, Hasan Tanrıkut cooperated with Hilmi Ziya Ülken, a lecturer at the Literature Faculty in Istanbul University from 1943-1949. After that, he had to quit working for university. He had reflected his views in his works such as ‘Hamle, Yeni İnsanlık, Yeni Yol, Küllük, Yeni Baştan, Gün, Gerçek, Hareket, Yaratış, İnsan, Mavi ve Kaynak’ and Sociology magazine that had been published from 1940-1950. His ideological life period might be divided into two terms such as philosophy and sociology. In his works before 1945, the philosophy, literature and art had been focused. However, the topic after 1945 had been turned to sociology, Turkish history and the politics between the East-West. He had also written many articles about the stratums in Turkish public, the East-West difference, the Westernization and Sociology. As an alternative to Durkheim sociology, he had tended to the experimenter sociology. That’s why he had established the philosophy and sociology association and he had defended American sociology instead of European sociology. So, he tried to prove that the East was different from the West and this difference had been dated back before the industrial period. He had handled the Westernization under the light of the East-West difference and he defended that the social structures prevented Turkey to be western and Turkey would have never been a western country. He had an impact on many people with his views and he had tried to bring a new perspective to Turkish philosophy, sociology, history and art. However, he had to quit his profession in university due to refusing to improve his techniques methodologically. Besides, he had suffered for the rest of his life. Although Hasan Tanrıkut had been expected to produce new opinions about Turkish sociology, philosophy, literature, history and art, his views had mired down due to his dramatical life.

Keywords