Küreselleşme süreci ve postmodern yapılanmada bir yandan çeşitlilik ve farklılıkların sentezi yaşanırken, diğer taraftan küresel kültüre karşı toplumların kendi kimliklerini koruması bağlamında, kendi kültürel kodlarına sahip çıkma yaşanabilmektedir. Postmodern kültür hem dindar olmayı hem de hedonist yaşam tarzını üretebilmektedir. Ancak, ölümcül kimlikler yaratmadan yaşamak için Mevlana’nın “gel ne olursan ol gel” düsturunu benimsemek, birbirini tanımak ve saygı göstermek, kimseye yaşam tarzı dikte etmemek, aynı zamanda kendi kimliğini ve kişiliğini oluşturabilmek gerekmektedir. Bu çalışma tüm bunlar üzerinde duracaktır.
While the synthesis of diversity and differences is experienced in the globalization process and postmodern structuring, on the other hand, in the context of protecting their own identities against global culture, it is possible to claim their own cultural codes. Postmodern culture can produce both being religious and a hedonistic lifestyle. However, in order to live without creating deadly identities, it is necessary to adopt Mevlana's motto of "come whatever you are", to know and respect each other, not to dictate a lifestyle to anyone, and to be able to create your own identity and personality at the same time. This study will focus on all of these.