İçinde yaşadığımız bilgi teknolojileri çağı, hayatımızın vazgeçilmez birçok öğesini sağlıyor ve barındırıyor. Gündelik yaşantımızın rutininde artık lüks tüketim değil de, ihtiyaç haline gelmiş olan sayısız unsur var. Ancak hayatımızı bu denli kolaylaştıran teknolojinin, beraberinde bizden aldığı küçük bir “karşılık” var: Mahremiyetimiz. Siber uzaydaki sanal izlerimiz sürülebiliyor, sürekli kontrol ediliyoruz ve sokaklarda bile kayıt altındayız. MOBESE kameraları, sokakların güvenliği adı altında bizi kapalı alan ve iş merkezlerinden sonra en kamusal alan sayılabilecek “sokak”ta da gözetlemeye devam ediyor. Bu çalışmamız; gözetleme olgusu ve kamera sistemlerini birlikte tekrar düşünerek ele almak için yapılmıştır.
The generation of information technology which we are living in provides us most of our essential needs. In our daily routine there are numerous items which have turned from being luxurious consumption into needs. However, what the technology making our life that easy takes back in turn is our privacy. We are momently under control, even our virtual traces in cyberspace can be controlled and even on the streets we are monitored. Mobese cameras are watching us under the name of “street security” on the most public area after closed areas and work centres, on the street too. This work is done aiming to investigate.