Ülkemizin yeni dünya düzeni içindeki yeri, rolü belirsizleştikçe temsil krizi de her yönden derinleşmektedir. Türk kimliği toplumlar arası ilişkilerde üstlenilen rol ile ilgili siyasi bir temsildir. Osmanlı sonrasında kurulan Yeni Türkiye için de bu değişmemiştir. Toplumun birlik ve dayanışmasının sağlanması, devlet ideolojisinin oluşturulması görevini devlet üstlenmiştir. Günümüzde ise Türkiye’de devlet ve toplum düzeyinde temsil krizinin süreklilik göstermesi, toplumlar arası ilişkilerde dayanaksız kalmanın bir ifadesidir. Yeni Türkiye, Yeni Osmanlılık denilirken, Türkiye’nin kendi denetiminde oluşturduğu bir siyaset ve dünya görüşü yoktur.
As the place and role of Turkey in the new world order changes, the crisis of representation has deepened. Turkish identity is a political representation related to the role played in the international relations. This fact applies to New Turkey as well as Ottoman Empire. It is the state that has claimed responsibility for maintaining the union and solidarity of society and forming the state ideology. On the other hand, today the continuity of the crisis of representation in state and society is the outcome of the vulnerability of Turkey’s position in international relations. Despite the “New Turkey” and “Neo-Ottomanism” discourses, Turkey has no world policy of its own.