Her yeni düzen önerisi ve değişim aynı zamanda yeni bir ahlakın da savunuculuğudur. Sosyolojinin ortaya çıktığı XIX. yüzyılda modern toplumsal değişme anlayışıyla ilişkili, geleneksel düzene ve değerlerine karşıt, yeni bir tarihten, yeni bir ahlaktan (adalet, eşitlik, özgürlük, kardeşlik vb.) söz edilmiştir. Modern uygarlık değerleri ile Batı-dışı toplumların kimliği arasındaki farklılık ve ortaklık da bu düzeyde tanımlanmıştır. Marx yabancılaşmanın, yozlaşmanın aşılması konusunda Aydınlanma düşüncesiyle bağlantılı devrimci-sosyalist toplumsal değişme anlayışını savunmaktadır. Batı muhafazakarlığının anti-sosyalist, anti-Marxist olması bu nedenledir. Marxizm kapitalist toplumda insanın kendine ve dünyaya yabancılaşmanın en son kerteye vardığını belirterek yeni düzenin ilişkilerini aşmak gerektiğini sosyalizm anlayışı ile temellendirmiştir. Bu aynı zamanda komünist ahlakın, yeni insan anlayışının da temelidir.
Every new order suggestion and change also are the defence of a new moral. In XIXth century sociology appeared, a new date, a new morality(justice, equality, freedom, brotherhood etc) is expressed which are oppositeof traditional order and its values, related to social change comprehension. The difference between modern civilization values and identities of non-western societies and mutuality is identified in this level. Marx defends revolutionist-socialist social change comprehension related to enlightenment thought about exceeding the alienation, corruption. This is why western conservatism ia anti-socialist,anti-Marxist. Through expressing that in capitalist societies the people’s alienation from themselves and the World is at the last level, marxism is based the necessity of exceeding the relations of new order on socialism understanding. This is also base of comunist moral and new people understanding.