BATI DÜNYA EGEMENLİĞİ MUTLAKLAŞIRKEN DÜNYANIN ÇÖZÜMDE BİRLİK EĞİLİMİNİN SONSUZ BİR BİÇİMDE PARÇALANMASI VE DARLAŞMASI: KÜRE - MUHAFAZAKAR OTORİTERLİĞİN DAYANAKLARI

Author:

Year-Number: 2013-5
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Sosyoloji

Abstract

Günümüz dünyası Batı’nın (askeri siyasi, ticari, kültürel) belli kurumları ile belirgin bir egemenliğini taşımaktadır. Ancak Batı egemenliğinin bütün dünyada yaygınlığına karşılık Batı kimliği ve çözümü belli bir uygarlıkla ve çıkarlarla sınırlıdır. Bu çelişki veya terslik toplum bilimleri anlayışını da belirlemekte ve çarpıklaştırmaktadır. Toplum bilimlerinin biçimlenme özelliklerine, evrensellik eğilimlerine bilim ve iktidar ilişkileri açısından bakılmalıdır. Belli bir dönemde ortaya çıkan Batı dünya egemenliğinin ve üstünlüğünün mutlaklaştırılması, genel geçer hale getirilmesi tarih ve toplum anlayışını da biçimlendirmektedir. Bunu sadece Batı-merkezci muhafazakar, ırkçı, şoven, ayrımcı bir anlayışın tezahürü de sayamayız. Dünyayı anlama, dönüştürme sorumluluğu yüklenen (başarısız kalan) Batı sosyalizmi de aynı çelişki içindedir. Batı ile Batı-dışı uygarlıkların ilişkilerinin zorunluluğu, farklılıkları Batı’nın belli bir dönemde elde ettiği üstünlük ve egemenliğe bağlı olarak değerlendirme çabası dünya görüşünü biçimlendirmektedir.

Keywords

Abstract

Today's world is dominated by certain Western (military, political, commercial, cultural) institutions. However, despite the prevalence of Western domination all over the world, Western identity and solution are limited to a certain civilization and interests. This contradiction or contradiction also determines and distorts the understanding of social sciences. The formation features of social sciences and their tendencies towards universality should be looked at in terms of science and power relations. The absolutization and generalization of the domination and supremacy of the Western world, which emerged in a certain period, also shapes the understanding of history and society. Nor can we count this as the manifestation of a Western-centred conservative, racist, chauvinistic and discriminatory understanding. Western socialism, which undertakes (failed) the responsibility of understanding and transforming the world, is in the same contradiction. The necessity of the relations between the West and non-Western civilizations, the effort to evaluate the differences depending on the superiority and dominance of the West in a certain period shape the world view.

Keywords