İnsan hakları kavramı Batı’nın trajedilerinden doğmuş bir mefhum olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan hakları olgusu Batı’nın son dört yüz yıllık baş döndürücü değişimi ve buna paralel olarak gelişen sistem inşaları karşısında iyice ufalanan insanın, adım adım mevzi kazanmasına yönelik geliştirilmiş teori ve pratiklerdir. Bu çerçevede insan haklarının nasıl bir süreçten geçtiğini birçok yönüyle ele almak mümkündür. Ancak biz çalışmamızın sınırlarını korumak amacıyla çok genel birkaç done ile iddiamızın anlaşılmasına yönelik analizde bulunacağız.
The concept of human rights emerges as a concept born out of the tragedies of the West. The phenomenon of human rights is the theory and practice developed to gain ground step by step for the human being, who has been crumbling in the face of the dizzying change of the West in the last four centuries and the system constructions that have developed in parallel with this. In this context, it is possible to deal with the process of human rights in many aspects. However, in order to protect the limits of our study, we will analyze our claim with a few very general data.