Üniversitelerimiz özerkliğini çok uzun yıllar önce kaybetmiştir. 1933 yılından önce üniversiteler kendi içerisinde bir sistemi barındırmaktaydılar. Bu dönemde üniversite tam bir düşünce özgürlüğü içerisindeydi. Kendi amacının bilim yapmak olduğunun farkında ve buna yönelik çalışmalarda bulunmaktaydı. Ancak ilerleyen dönemlerde üniversiteler adeta siyasete kurban verildi. Özerklikleri ellerinden alındı ve devlete bağlı hale geldi. Günümüzde de YÖK ile birlikte üniversiteler önemli sorunlar içerisinde bulunmaktadır. Kendi özerkliğine sahip olamayan üniversiteler doğru şekilde bilim üretemez haldedir. Bu yazımızda da bu durumun ayrıntıları verilmiş ve olası çözüm yolları irdelenmiştir.
Our universities lost their autonomy many years ago. Before 1933, universities had a system within themselves. During this period, the university was in complete freedom of thought. He was aware that his aim was to do science and he was working on this. However, in the following periods, universities were sacrificed to politics. Their autonomy was taken away and they became dependent on the state. Today, universities, together with YÖK, are in serious trouble. Universities that do not have their own autonomy are unable to produce science correctly. In this article, the details of this situation are given and possible solutions are examined.
