Fantastik korku sineması, halk inanışlarından, söylencelerden ve dinden ne kadar yararlanmışsa da, kendisine kaynak olacak engin kurmaca evreni, korku yazını tarafından oluşturulmuştur. Bu makalede vurgulanmak istenen, bu edebi türün tarihselliğidir. Önemli olan, korku yazınındaki eserlerin nasıl ve neden yazıldıkları, hangi ortamda ortaya çıktıklarıdır. Fantastik imgeleme gücünün zor ve sıkıntılı dönemlerle paralellik taşımasına uygun olarak fantastik korku yazınının bir ‘tür’ olarak ortaya çıkışı, Batıda toplumsal, ekonomik ve siyasal olarak büyük bir dönüşümün yaşandığı 18. yüzyıl sonundan başlayarak 19. yüzyılla devam eden döneme denk düşer. Korku yazını, Aydınlanma Çağı ve Devrim sonrasında burjuva sınıfından yazarların kendi toplumsal konumları ve yaşamlarıyla ilgili beklentileriyle ilişkili olarak uğradıkları düş kırıklıkları ve umutsuzluklarıyla temellenen ürkütücü, doğaüstü; ama bir o kadar da ‘gerçek’ eserlerden oluşmuştur.
The fantastic horror cinema benefits from folk beliefs, myths and religion but its unlimited fiction universe has been constructed by the horror literature. In this article, we aim to underline historicity of the horror literature. Therefore, important points are how and why horror literature works were wrote and in which circumstances they were written. Fantastic horror literature began to emerge between 18th and 19th centuries which witnessed an economic, social and political transformations in the West. After the Enlightenment and the French Revolution, the horror literature was composed of horrible, supernatural as well as ‘real’ works based on hopelessness and disappointments of their authors who belonged to bourgeoisie.