Türkiye’de 2013 yılının en önemli olayı Gezi direnişiydi. Bir şehrin bir parkında başlayan olaylar birkaç gün içinde bütün ülkeye yayıldı ve benzeri pek görülmemiş bir isyan patlamasına dönüştü. Gezi olayları bir anda, durduk yere patlak vermedi. Öncesinde, son otuz yıl içinde çeşitli toplum kesimlerinde biriken yoğun gerilimler söz konusu. Gezi’den geriye düşmemenin asıl anlamı da tekil muhalif iradelerin yaratıcı ve ortak bir zeminde buluşmasıdır. Gezi, insanlık için yeni bir kolektivite, yeni siyaset tarzları yaratma imkânıdır; bir son değil, aşılması gereken bir çıta, yeni bir başlangıçtır.
The most important event in 2013 Turkey was the Gezi occupation. Events started in a city’s park spreaded all around the country in a few days and transformed into an unseen rebel outbreak. Gezı event did not break out suddenly. Before it, there are accumulating intensive tensions in some parts of the society in last thirty years. The real meaning of not lagging behind Gezi is the meeting of singular opponent enactments’ creative and mutual ground. Gezi is the opportunity to create a new collectivity, political style for the human beings; it is not an end, it is a new beginning and a lath to overcome.