Türkiye’de devlet kendi siyasi dayanağını oluşturamadığı için yeni dünya düzeninin hem içinde hem de kıyısında yer almakta; bu da toplum düzeyinde temsil sorununun/krizinin kronik bir biçimde yaşanmasına yol açmaktadır. İki kutuplu Batı dünya düzeninin ABD eksenli yeni dünya düzenine dönüşmesiyle ABD yandaşlığına dayalı Türkçü-muhafazakarlık bile savunulamaz hale gelmiştir. Bloklara dayalı devletler arası dünya egemenlik sisteminin değişmesiyle devlet kendine yeni bir temel yaratamamıştır. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da devlet ve toplum düzeyinde ortaya çıkan temsil krizini aşmak dünya sorunları üzerinde sözümüzün, tavrımızın olmasına bağlıdır. Bu da bütünsel bir tarih anlayışından başka bir şey değildir.
State couldn’t found its own political bases in Turkey so that it stays both in new World order and margin; and this causes representation problem to be lived inveterately on society level. With the transformation of bipolar Western World order into new World order based on the usa, even turkist- conservative based on the usa partisan can not be indifensible. With the change of interstate World sovereignity system based on blocs, the state could not create a new order for itself. To overcome the representation crisis which arises on Not only in Turkey but also in state and society level depends on our discourse, attitude about the worldly problems. This is nothing more than having a holistic history understanding