Geleneksel müziğimizin nazariyatı, repertuarı, icra ve bestecilik üslupları, tavır hususiyetleri ve daha da önemlisi tüm bu elemanların üzerinde yükseldiği ahlaki kaideler ve zihniyet kalıpları, yüzyıllar boyunca meşk denilen özel sistem aracılığıyla aktarılmıştır. Bu bakımdan meşki anlamak Osmanlı müzik geleneğini anlamak demektir. Dolayısıyla Osmanlı müzik geleneğinin bugüne devredip devredemediğini veya ne kadarının devrettiğini anlamak için meşk zincirlerini takip etmek gerekir. Modernleşme paradigmasının çizdiği tablonun aksine, gelenek bilinçli öznelerin aktif tercihleriyle varlığını sürdüren dinamik bir yapıdır. Bir geleneğin devam etmesinin birinci şartı bilinçli özneler tarafından bu gelenekte aktarılmaya değer bir şeyler bulunması ve bu öznelerin kendi iradeleriyle bu aktarımı üstlenmeyi tercih etmeleridir. Klasik Türk müziği geleneği bir şekilde bugüne aktarıldıysa, onu aktarmayı tercih eden ve bu tercihini çeşitli meydan okumalara karşı ahlaken ve fikren savunan ve yeni şartlara uyum gösterecek yeni stratejiler geliştirmeyi başaran özneler var demektir. “Meşk zincirinin son halkası” olarak adlandırılan Alâeddin Yavaşca bu tanıma uyan kilit bir şahsiyettir. Yavaşca’yı analiz etmek geleneğin sürekliliği ve dönüşümünü sağlayan kalıpları tespit etmemizi sağlayabilir.
The theory and practice of the traditional Turkish music and its repertoire, styles of performance and composition and more importantly patterns of mentality and moral rules on which all these elements are based, have been transmitted through a special system called meşk. In this respect, in order to understand Ottoman musical tradition, we should understand meşk. And in order to understand whether this tradition survived or how much of them succeed to do so, we should follow the chains of meşk. Unlike the picture drawn by the modernization paradigm, tradition is a dynamical structure whose survival depends on the active choices of the informed agents. If the classical Turkish musical tradition succeed to survive, it means that there have been some agents who have preferred to transmit this tradition and defended their preferences in moral and intellectual terms against certain challenges and succeed to develop strategies to survive. With regard to this definition of tradition, Alaeddin Yavaşca, who is generally named as the last chain of meşk among the Turkish classical music circles, is a key figure. Thus we argue that analyzing Yavaşca can help us to determine the patterns of continuity and transformation in the classical Turkish music tradition.