1944 yılının sonuna kadar Malatya Cezaevi'nde kalan Kemal Tahir'in Malatya yılları, Anadolu'yu büyük ölçüde içselleştirdiği, Anadolu insanının "hakikatini" idrak ettiği ve "büyük zenginlik" gördüğü bir dönemdir. Bu sebeple, ‘Namuscular’ ve ‘Karılar Koğuşu’ romanlarında yer alan Malatya kentine ilişkin yapılar ve mekanların, cezaevi çerçevesinden yazar ve diğer mahkumlar tarafından yorumlanışı ve Cumhuriyet sonrasındaki kentsel gelişimin farkındalığına ilişkin bulgular, bu makalede çeşitli kaynaklar aracılığıyla ele alınmıştır. Böylece kentin mimari gelişimi romanlar ışığında değerlendirilmiştir.
The Malatya years of Kemal Tahir, who stayed in Malatya Prison until the end of 1944, are a period when he internalized Anatolia to a great extent, realized the "truth" of the Anatolian people and saw "great wealth". For this reason, the interpretation of the buildings and places of the city of Malatya in the novels of The Defenders of Honor and Women’s Ward by the author and other prisoners from the prison frame and the findings regarding the awareness of urban development after the Republic are discussed in this article through various sources. Thus, the architectural development of the city was evaluated in the light of novels.