Kıyamet ideolojisi, siber savaştan İslamofobiye, yabancı yaratıkların dünyayı istila etmesinden kişisel teröre, doğal afetlerden doğal olmayan güçlere kadar uzanmaktadır. Ortak yönü toplumsal değişme ve gelişmede toplumun, toplum güçlerinin özne-aktör olmaktan çıkmasıdır. ABD egemenliği ve üstünlüğü konusunda bir açıklama yapma niyetinde değildir. Aksine, bu konunun gündeme getirilmesi ve tartışılmasından rahatsızlık duymaktadır. Ancak açıklama ve bilinçlenme söz konusu olmadan kıyamet savaşları ve İslamofobi ile ilgili olumlu, olumsuz her türlü tartışmayı cesaretlendirmektedir. Bu çalışma ile kıyamet savaşları ve İslamofobinin ABD merkezli küreselleşmenin, ırkçı-dinsel fanatizmin ve kültürel şovenizmin, kopuk medeniyetlere bölünmüş bir dünya hakimiyetinin, tahakküm ve şiddetin bir ifadesi olduğunu anlayacağız. Başka bir deyişle, emperyalist ABD kimliğinin bir tezahürü olduğunu göreceğiz.
The doomsday ideology ranges from cyber warfare to Islamphobia, from alien creatures invasion of the world to personal terror, from natural disasters to unnatural forces. The common aspect is that the forces of society cease to be subject actors in mutual change and development. The United States is not in a bid to make a statement about its sovereignty and supremacy. On the contrary, it is disturbed by the fact that this issue is brought to the agenda and discussed. However, it encourages all kinds of positive and negative discussions about doomsday wars and Islamphobia without explanation and awareness. With this study, we will realize that doomsday wars and Islamphobia are an expression of US-centered globalization, a racist-religious fanaticism and cultural chauvinism, a world domination divided into disconnected civilizations, domination and violence. In other words, we will see it is a manifestation of the imperialist US identity.
