Sosyolojinin kurucu isimlerinin siyasal ideolojilerle yakından ilişkili oldukları görülmektedir. Siyasal tutumlarına bağlı olarak reformist, konformist, muhafazakar, statükocu veya sosyalist/devrimci tutumlar sergilemişlerdir. Saint-Simon sermayedar sınıfın yanı sıra işçilerin ve teknik insanların geleceğin toplumunu şekillendireceğini iddia etmiştir. Kendi doktrinini "Yeni Hıristiyanlık" olarak lanse etmiş ve seküler bir içerikle tanımlamıştır. Comte, "düzen içinde ilerleme" fikrini temele alan muhafazakar bir cumhuriyetçidir ve Avrupa karşıdevrimci düşüncesinin en önemli simaları arasında yer alır. Bütün entelektüel hayatı makro düzeyde bir siyasal yaklaşımla dolaysız bir biçimde ilişkili olan Marx, genç sayılabilecek yaşta ihtilalci düşüncelerini dile getirdiği çeşitli eserler kaleme almış bir eylemci-teorisyendir. Sosyalizm ve komünizm idealine bağlı bir düşünür olarak bütün bir XX. yüzyılın siyasal gelişmelerini küresel ölçekte etkilemiştir. Marx’tan farklı olarak Durkheim toplumdaki sınıf çatışmaları ve devrim problemi yerine “toplumsal düzen” sorununu sosyolojisinin merkezine yerleştirmiş, modernitenin hızlı değişimleri karşısında toplumsal düzenin nasıl korunacağı sorununa odaklanmıştır. Durkheim’ın içinde yetiştiği karmaşık toplumsal, siyasal ve entelektüel ortam onu devrimci olmaktan ziyade muhafazakar, reformist ve evrimci bir çizgiye doğru yöneltmiştir. Weber de hayatının çeşitli dönemlerinde siyasete oldukça hevesli bir biçimde ilgi duymuştur. Yayılmacı Alman siyasetini destekleyen ve kapitalizmi aşılmaz bir toplumsal formasyon olarak haklılaştıran Weber, kendi ülkesinde oldukça etkili olan sosyalist devrimci harekete kuşkuyla yaklaşmış, örtük olarak milliyetçi bir tavır sergilemiştir.
The founding names of sociology are closely related to political ideologies. Depending on their political attitudes, they displayed reformist, conformist, conservative, pro-status quo or socialist/revolutionary attitudes. Saint-Simon claimed that the capitalist class as well as the workers and technical people would shape the society of the future. He described his doctrine as "New Christianity" and defined it with secular content. Comte is a conservative republican based on the idea of "progress in order" and is one of the most important figures of European counter-revolutionary thought. Marx is an activist-theoretician who wrote various works in which he expressed his revolutionary ideas at a young age. As a thinker attached to the ideal of socialism and communism, an entire XXth century has affected the political developments on a global scale. Unlike Marx, Durkheim placed the question of “social order" at the center of his sociology, instead of the problem of class conflicts and revolution in society, and focused on the question of how to maintain social order in the face of the rapid changes of modernity. The complex social, political and intellectual environment in which Durkheim grew up led him to a conservative, reformist and evolutionary line rather than a revolutionary one. Weber was also very enthusiastic about politics at various times in his life. Supporting expansionist German politics and justifying capitalism as an insurmountable social formation, Weber was skeptical of the highly influential revolutionary socialist activities in his own country and implicitly took a nationalist stance.