Uygarlıkların sınırını, yönünü, karakteristik özelliklerini belirlemek zordur. Ancak Batı uygarlığı uzun süredir kendisi üzerinde düşünmenin bir sonucu olarak işlerimizi kolaylaştırdı. Ama bununla birlikte gerek kendisi için söyledikleri gerekse başkaları için sisteme kavuşturduğu kimi yargılar oldukça netamelidir. Aynı şey batı üzerinde düşünen, yargı belirten batı-dışı aktörler ve toplumlar için de geçerli. Üstelik işin farklı basamakları çok farklı asimetrik sonuçlar yaratabilmektedir. Gerçekler, olgular, kabuller, önyargılar, kolayca tanımlayıvermeler vb. binlerce farklı katmandan bahsetmek mümkün. Bütün bunlara rağmen buradaki sorun herkesin bir parça haklı olmasıdır. Bu bağlamda Batılı olmayan toplumların Batı hakkında ne düşündüğü; bunların ne kadarının doğru, ne kadarının efsane, ne kadarının kaygıya dayalı olduğunu anlamaya çalışacağız. Bu çalışma bu bağlamda Batının politik imgesini, olgular, algıları ve kaygılar bağlamında sorgulamayı düşünen karşılaştırmalı teorik bir çalışmadır.
It is difficult to determine the boundaries, directions and characteristics of civilizations. There are very solid judgments and systematics on these issues. However, some of the judgments that civilizations make about themselves and others are quite ambiguous. Moreover, different steps of the issue can create very different asymmetrical results. Indeed, facts, assumptions, biases, definitions, etc. thanks to all of these, ıt is possible to talk about thousands of different layers. Despite all this, the problem here is that everyone is somewhat right. In this context, what non-Western societies think about the West; We will try to understand how much of this is true, how much of it is myth, and how much of it is based on concerns. In this context, this study is a comparative theoretical study that aims to question the political image of the West in the context of facts, perceptions and concerns.